Kahkahaların çınlıyor kulağımda,
Önce gözlerinle gülerdin.
Yürürken mevsimler değişir,
Kış bitmeden bahara girerdin.
Bu kadarcıkmıydı sevincin neşen,
Bir çocuk gülüşü gibi
Başlamadan bitiverdin.
Sen eskiden böyle değildin,
Bildiğim sevdiğim sen
Cesurdun yürekliydin.
Şimdi ne olduda,
Toprağını beğenmemiş çiçek gibi,
Solgun,durgun,huzursuzsun.
Ne fırtınalar dindirdin,
Gönüldağında.
Ne acılar gördün,
Tomurcuk çağında.
Ne yangınlar söndürdün,
Dert ocağında.
Hiç yıkılmadın,
Hiç bükülmedinde
Neden şimdi,
Dolu bir başak gibi eğildin.
HER SÖZÜN ZEHİRDEN BİR OK
SİTEM DEĞMİŞ SÖZLERİNE.
ESKİ SENDEN BİR ESER YOK,
EYLÜL DÜŞMÜŞ GÖZLERİNE.
Bana sakın abartma,
Yok bir şeyim deme.
Kurumuş,çatlamış dudağınla
İnadına gülsende,
Hangi bahaneyi,
Hangi sebebi önüme sersende,
Kimse duymasın diye,
Çığlığını içine gömsende,
Bakışın düşmüş bir yaprağın hüznünde,
Güz sancısı girmiş ruhuna gülüm,
Zamansız ay tutulması var yüzünde.
Bir gül olsa dersin
Hep yakanda taşıyacağın.
Bir yudum su,
Bir lokma ekmek
Çok bile dersin
Şükredip doyacağın.
Birde dost istersin
Sarsıla sarsıla
Omuzunda ağlıyacağın.
Gül erişilmez bağda
Giremezsin izin vermezler gülüm
Su acı,
Ekmek zehir zıkkım,
Yutamazsın gülüm.
Gerçek dost aynada gizli
Kendine sarıl ağla gülüm.
BİR TUTAM SEVGİ DERSİN,
TÜM DERTLERE MERHEM GİBİ.
DİLİNE BİR TÜRKÜ DOLANMIŞ,
TURNALARA SİTEM GİBİ.
Serseri bir rüzgar esse,
Savursa seni.
Yada bir çift kanat olsa
Uçursa seni.
Deli bir tay olsa düşlerin
Sorgusuz, hesapsız diyarlara
Kaçırsa seni.
Yaramaz bir çocuk gibi
Bağıra çağıra koşsanda sokaklarda,
Neylersin gülüm,
Bir kez eylül düşmüş gözlerine.
Bak ellerin titriyor,
Dermanın tükendi,
Dizlerin çözüldü çözülecek.
Yalnızlık geldimi gitmiyor,
Sevdan boncuk boncuk,
Ağır bir vebal gibi boynuna dizilecek.
HER SÖZÜN ZEHİRDEN BİR OK
SİTEM DEĞMİŞ SÖZLERİNE.
ESKİ SENDEN BİR ESER YOK,
EYLÜL DÜŞMÜŞ GÖZLERİNE
YOZÇOBANI EYLÜL 2008 BOZÜYÜK